24 Nisan 2016 Pazar

Nereden Başlasam

Nereden başlasam ki seni anlatmaya. Mesela bebek kokundan mı, o özlediğim gülüşünden mi, bakışlarından, sesinden, dokunuşundan mı. Nereden başlasam seni bu satırlara mühürlemeye. Başlarsam bitmez ki, ne sayfalar ne satırlar kalır. En çokta özlemlerimi sığdıramam.

Bazen kimseler duymasın istiyorum sesimi, anlayışlarımı, hıçkırıklarımı, yakarışlarımı. Bazense haykırayım tüm dünya duysun istiyorum. Ama en çokta susuyorum, içimde bir yerler de kopan fırtınaların, öncesinde ki sessizliğimleyim. Konuşamıyorum ki, sözcükler küsmüşken. Sen bana küsmüşken, konuşamıyorum işte. Satır satır içiyorum içimdeki seni, düşün, sarhoş bile olamıyorum. Resimlerine, resimlerimize sarılıyorum, ama üşüyorum. Isınamıyorum...

Ben, en çok ben boşluklarda yüzüyorum. Bilirsin, severim denizi, hemde çok, yüzmeyi de. Özellikle sabahın ilk ışıklarında, sahilde, seninle, bazen çırılçıplak... Ama boşluklarda yüzmek... Nefessiz nefes almak gibi bir şey.

İç çekişmelerim sıklaştı bugünlerde. Nefes alamaz oldum, darlaştı. Yok iyiyim, sağlığım bozuluyor bazen ama işte umursamıyorum, biliyorsun beni. Baş ağrısı, yorgunluk, ateş, öksürük. Gelip geçiyor, gelip geçiyor da, bu içimdeki geçmiyor. Geçmeyecek de.

Bazen o kadar çok dua ediyorum ki, ufacık bir rüzgar da olsa, getirse kokunu bana. Senden aldığım tişörtlere sarılıyorum, içime çekiyorum ama yok kokun. Dur, şimdi diyeceksin, iyice acizleştin diye. Diyebilirsin, acizim belki de. Mesela, her gün söz veriyorum kendime ağlamak yok diye, her gece bozuyorum o sözü. Ansızın geliyor ince ince yaşlar, apansızca. Sadece, duramıyorum duramıyorum böyle. Dışarı çıkıyorum gecenin bir yarısı, nefes alabilmek için, yürüyorum, koşuyorum, hatta bazen de yağmurun altında oturuyorum ki kimseler anlamasın. Anlayacağın zor geçiyor günler. Sadece, işte ben böyleyim.

Sen nasılsın? Lütfen iyi ol, kıyamadığım. Sen iyi ol ki bende olayım.

Son bir not: Seni çok özledim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder