24 Ağustos 2016 Çarşamba

Uyku

Ve bir zamanlardı diye başlamaya başladım tüm cümlelerimin başına… Bir gecenin karanlığında ki çınarın sesinde gezinirken, uykusuzlukların bıraktığı morlukları  saklayabiliyordum… Ve ben yine, sensizim demeye başladım,tüm  günlerimin başında, “günaydın” kelimesinin yanında… 
Yorgunum, gerçekten yorgunum… Fiziksel olarak değil, bakma gözlerime, bakma ellerime yüzüme, dağınık saçıma. Tamamen içimde benim yorgunluğum… Yoruldum seni özlemekten, yoruldum pes edişlerden… 

Yine de ne var biliyormusun, her gün yeni bir şey keşfediyorum sensizlikte. Sahip olduklarıma  sahip çıkmayı öğreniyorum,gözlerimi  açtığımda, yeni birgüne  uyanabileceğimin hayallerini kurmayi öğreniyorum… Öğrenmekhiç  bitmiyor işte…

Ben aslında biraz da hayata kızgınım sadece sana veya yaşananlara değil. Tam güldük  derken gelen gözyaşlarına, tam içim ısınıyor derken, soğuk ayazların ortasında  kalmalara… Ve bir de geçen zamana, en çok çokta ona. Zamansız seyircinin geçen zamanında yitirdik hislerimizi…

Ben yine hala buradayım, içimde , senin beni bıraktığın yerde, belki biraz dinleniyorum, ya da uyuyorum, uyanmak istemediğim  bir kabustan… hangi gün güneş  doğar, ve bana umudu getirirse işte o zaman kalkacağım yatağımdan…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder