28 Kasım 2014 Cuma

KESIK

Ruhumda bıraktığın acı
Kağıt kesiği gibi..
Dokundukça acıyor
Baktikça gözlerime
Sustukca kanatıyor
Incecik kağıt kesiği
Çok ama çok acıtıyor.

YABANCI

Şarabın kana karışmasının verdiği haz gibi 
Seni düşünmek..
Baharatlı gözlerin, buruk gülüşün..
Yavaş yavaş sarhoş edişin...
Bir tutkunun pençesinde kavrulan,
Karanfil kokulu kadeh gibi yüreğim
Nefessiz, titrek ve ürkek...

Karışık saçlı,
Bir kadın,
Oyunbozan 
Bir adam

İki yabancı aslında.


OKYANUS YEŞİLİ

Bir kere dokunabilsem gülüşlerine,
Sıcacık bakışlarına hapsolmuşken,
Bir kere bakabilsem samimiyetle gözlerine..
Gökyüzü masmavi,
Oysa, kalbim sisli bir gece gibi..
Dudakların fısıldar sessizce
Sarhoş ezgileri...
Bir sandalye çekte otur karşıma,
Belki bir gülüşe aldandım,
Belkide bakışlarının hüznüne,
Bırak da anlatayım sana.
Sus, konuşma bak gözlerime,
Bir kalemde silinmez ruhuma işlediğin dokun,
Çıkmıyorsun aklımdan...
Dinle, ne kadehler silebildi hayalini aklımdan,
Ne şarkılar dağıttı aklımı...
Geçmedin benden... geçemedin..
Gel..
Bana gel..
Korkma...
Sarılayım incinmiş ruhuna,
Öpeyim ağlayan dudaklarından...
Gel...
Hapset gözlerinle beni..

İKİ KÜÇÜK BAĞ VARDI ARAMIZDA

İki küçük bağ vardı aramızda,
İnce, esnek, kokusunuz.

İki küçük bağ vardı aramızda,
Yapış yapış, sakız gibi.

İki küçük bağ vardı aramızda,
Güçlü, sımsıkı, tutunabilen.

İki küçük bağ vardı aramızda,
Birbirimizi kenetleyen.

İki küçük bağ vardı aramızda,
Vardı eskiden.