3 Ocak 2016 Pazar

GITMEK





Gitmek kolay mı gerçekten? 

Sevdiklerinin gözlerindeki hüzne şahit olup, yüreğinin bir kenarına saklamak kendi hüznünü. Toparlayıp valizini, sığdırmaya çalışmak acılarını küçük bir hıçkırığın ardına. Gülümsemeye çalışarak ağlamak birazda, gizli gizli, en kör kuytularda. Birazda ayakta durabilmek, kendin için ve herkes için. Veda etmekten kaçarcasına "yine görüşürüz" kadar sıradan bir hoşçakalı çıkarabilmek dilinin ucundan. Bavulunu sürüklemeye çalışmak acıdan ve kederden titremiş ayaklarla. Her adımda daha güçlü olabilmek için söz vermek kendine, ve her adımda o sözü bozan gözlerine kızmak...

Gitmek öyle kapıdan çıkmak değil işte. Sırtına çantanı alıp "güle güle" demek değil. Güle oynaya, seke seke, koşar adımlarla kaçmak hiç değil. Gitmek öyle basit bir fiil değil. Çekimlemesi kolay, ama anlamı zor. Belki biraz egosu var ama hiç gençleşmeyen bir fiil. "Gitmek" sadece siyah paltolu soğuk bir Adam değil, nedensiz ağlayan bir Bebek birazda...

Zaman'a yakaran "gitme"lerm var biriktirdiğim. Borcu olana seve seve veririm, yeterki gitmeyeyim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder